Limited Şirket Ortaklarının Amme Borçlarından Sorumluluğu
Kasım 2020, ERDEMİR&ÖZMEN AVUKATLIK ORTAKLIĞILimited Şirket Ortaklarının Amme Borçlarından Sorumluluğu
Limited şirket, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) 573üncü maddesine göre bir veya daha çok gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup, bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluşur. Limited şirket ortakları, şirket borçlarından sorumlu olmayıp, sadece taahhüt ettikleri esas sermaye paylarını ödemekle ve şirket sözleşmesinde öngörülen ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdürler. Yine TTK’nın 602inci maddesinde ortakların sorumluluğu düzenlenmiştir.
“Şirket, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığıyla sorumludur.”
Ancak bunun istisnası, amme borçlarından sorumluluk konusunda karşımıza çıkmaktadır. Bu sorumluluğun kaynağı ise 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un ("6183 sayılı Kanun") 35inci maddesinin 1inci fıkrasında düzenlenmiştir.
"Limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar."
Bu kapsamda limited şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacakları, hisseleri oranında doğrudan doğruya ortakların şahsi malvarlıklarından Kanun hükümlerine göre tahsil edilecektir. Yine 35inci maddenin devam fıkralarında;
“Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.”
hükümleri haizdir. Yani, amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olması halinde, bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacaklardır.
Limited Şirket’in Sosyal Güvenlik Kurumu (“SGK”) borçları bakımından ayrı bir düzenleme mevcuttur. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (“5510 sayılı Kanun”) Primlerin Ödenmesi başlıklı 88inci maddesinin 21inci fıkrasında;
“Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun'da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile Kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.”
hükmüne haizdir. Bu minvalde limited şirketlerde haklı bir sebep olmaksızın vadesinde ödenmeyen SGK borçlarından dolayı şirket ortakları feri olarak değil, işveren limited şirket ile birlikte asli olarak sorumlu olacaklardır. Dolayısıyla da SGK, söz konusu alacakları için olarak limited şirket aleyhine takip yapmak zorunda olmadan, direkt olarak şirket ortaklarının sorumluluğuna da gidebilecektir. Bu sorumluluğun kapsamı ise sadece şirketteki sermaye hisseleri oranındadır. Eğer şirket tasfiye edilmiş ise ortada herhangi bir şirket tüzel kişiliği kalmamış olacağından bu durumda doğrudan şirket ortaklarından Kurum alacağını tahsil etme yoluna gidecektir.
Sonuç
Limited şirketin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacakları, hisseleri oranında doğrudan doğruya ortakların şahsi malvarlıklarından sorumlu olacakları düzenlenmiştir.