Türk Hukukunda Kripto Varlıklar
Kripto varlıklar, ülkemizde ilk olarak 16 Nisan 2021 tarihinde yayımlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (“TCMB”) “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik(“Yönetmelik”)”te tanımlanmıştır.
Bu tanıma göre kripto varlık, “…dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar”
olarak kabul edilmektedir.
İşbu bilgi notunda; kripto varlık kavramına ve Türk hukukunda kripto varlıklara yönelik getirilen yasal düzenlemelere ilişkin bilgi verilecektir.
Hukukî Açıdan Kripto Varlıklar
Türkiye’de kripto varlıklara ilişkin ilk olarak Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu tarafından 25.11.2013 tarihinde gerçekleştirilen basın açıklamasında değinilmiş olup açıklamada başlıca; “Son dönemde bazı basın yayın kuruluşlarında ve internette “Bitcoin” hakkında çeşitli haberlerin çıktığı görülmektedir.
Bilindiği üzere, 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” (Kanun) 27.06.2013 tarih ve 28690 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir…
… Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi mümkün görülmemektedir.
Diğer taraftan, Bitcoin ve benzeri sanal paralar ile gerçekleştirilen işlemlerde tarafların kimliklerinin bilinmemesi, söz konusu sanal paraların yasadışı faaliyetlerde kullanılması için uygun bir ortam yaratmaktadır. Ayrıca Bitcoin, piyasa değerinin aşırı oynak olabilmesi, dijital cüzdanların çalınabilmesi, kaybolabilmesi veya sahiplerinin bilgileri dışında usulsüz olarak kullanılabilmesi gibi risklerin yanı sıra yapılan işlemlerin geri döndürülemez olmasından dolayı operasyonel hatalardan ya da kötü niyetli satıcıların suiistimalinden kaynaklı risklere de açıktır.”
hususlarına yer verilmiştir.
Bitcoin ve benzeri kullanımları olan coinlerin resmi veya özel kuruluşlar tarafından ihraç edilmemesi, kanun ve hukuki zeminde bir karşılığının bulunmaması gibi sebeplerle kullanımının riskli olduğuna ve bir denetime dâhil olmadığına dikkat çekilmiştir.
Buna müteakip olarak, Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan 11.01.2018 tarihli basın açıklamasında;
“Ülkemizde yasal bir dayanağı olmayan kripto paralara ilişkin düzenlemelerin geliştirilmesi için bir çalışma grubunun oluşturulmasına karar verilmiştir. Kripto paraların risklerine yönelik kamuoyunun bilgilendirilmesine karar verilmiştir. Kripto paraların ülkemizde yasal bir dayanağı bulunmamaktadır ve bu kapsamda gerçekleştirilen işlemler herhangi bir resmi otoritenin güvencesi altında değildir…”
Şeklinde benzer açıklamalar yapmakla beraber bu yeni duyuruda ilk basın açıklamasından farklı olarak kripto varlıkların keşfedilmesi, araştırılması gerekliliği hasıl olmuş ve bir çalışma grubuna yer verileceğiyle alakalı bilgilendirme yapılmıştır.
Son olarak, 16 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete’ de yayınlanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (“TCMB”) “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik” ile 30 Nisan 2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kripto varlıkların bir tanımlaması yapılmış ve buna ilişkin çeşitli düzenlemelere yer verilmiştir. Bu hususa aşağıda ayrıntılarıyla değinilecektir.
Yeni Çıkarılan Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik Kapsamında Değerlendirmeler
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (“TCMB”) “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik (“Yönetmelik”)” 16 Nisan 2021 tarihli Resmi Gazete ’de yayınlanmış olup 30.04.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik’in amacı; ödemelerde kripto varlıkların kullanılmamasına, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmamasına ve ödeme ve elektronik para kuruluşlarının kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık etmemesine ilişkin usul ve esasların belirlenmesidir.
Yönetmelik’in uygulanmasına yönelik olarak kripto varlıklara ilişkin tanım Yönetmelik’in 3/1. maddesinde yapılmış olup “Kripto Varlık” kavramı;
“…dağıtık defter teknolojisi veya benzer bir teknoloji kullanılarak sanal olarak oluşturulup dijital ağlar üzerinden dağıtımı yapılan, ancak itibari para, kaydi para, elektronik para, ödeme aracı, menkul kıymet veya diğer sermaye piyasası aracı olarak nitelendirilmeyen gayri maddi varlıklar”
şeklinde tanımlanmaktadır.
Bununla beraber Yönetmelik ile; ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların kullanılmamasına yönelik düzenlemeler getirilmiş olup Yönetmelik’in 4. maddesinde; “Ödeme hizmeti sağlayıcıları, ödeme hizmetlerinin sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanılacağı bir şekilde iş modelleri geliştiremez, bu tür iş modellerine ilişkin herhangi bir hizmet sunamaz.
Ödeme ve elektronik para kuruluşları, kripto varlıklara ilişkin alım satım, saklama, transfer veya ihraç hizmeti sunan platformlara veya bu platformlardan yapılacak fon aktarımlarına aracılık edemez.”
şeklinde düzenleme yapılarak kripto varlıkların doğrudan bir ödeme aracı olarak kullanılması yasaklanmıştır.
Söz konusu aracı kuruluşlara, ödeme hizmeti sunulmasında ve elektronik para ihracında kripto varlıkların doğrudan veya dolaylı olarak kullanmaları yasaklanmıştır. Kripto varlıklarla ilgili bu düzenleme tamamen bir yasaklama niteliğinde olmayıp Türkiye içinde yapılan alım satımlarda kripto paranın ödeme fonksiyonunu, yani internet üzerinden kripto para ile mal ve hizmet alımını hukuka aykırı bir hale getirmektedir.
Bu itibarla, kripto varlıkların devlet kontrolündeki itibari paraların niteliğine sahip olmaması, uluslararası olarak kabul görülen bir para birimi olmaması ve merkezlerinin belirsiz olması gibi nedenlerle güvenilirliğinin sorgulanması halleri bu düzenlemenin yapılmasını gerekli kılmıştır.
Yönetmelik maddesinde yer verilen nitelendirmelerden ilki olan itibari para kavramı, devletler tarafından çıkarılan, altında imza bulunan ve düzenlenen kâğıdın taklit edilemeyeceğine olan bir güven üzerine kurulmuş ulusal para demektir. İtibari para, devlet ve merkezi bankalar tarafından kontrol edilmektedir.
Diğer yandan, kripto varlıkların bir merkezi bulunmamaktadır. Yönetmelikte anılan ikinci bir kavram, kaydi para, diğer bir deyişle mevduat parası, bankalar tarafından yaratılan paraya verilen isimdir. Elektronik para (dijital para, dijital döviz ), 20.06.2013 tarihinde 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’da ilk defa;
“…ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilen parasal değeri”
olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’da ödeme aracı ise;
“…ödeme hizmeti sağlayıcısı ile kullanıcısı arasında belirlenen ve ödeme hizmeti kullanıcısı tarafından ödeme emrini vermek için kullanılan kart, cep telefonu, şifre ve benzeri kişiye özel araç”
olarak tanımlanmaktadır.
Son Değişiklikler
1 Mayıs 2021’de 31471 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Yönetmelik (“Değişiklik Yönetmeliği”) yayınlanmıştır. Bu Yönetmelik ile “Kripto varlık hizmet sağlayıcıları” da Hazine ve Maliye Bakanlığı kapsamında Mali Suçları Araştırma Kurulu (“MASAK”) tarafından yükümlü olarak kabul edilmiştir.
Yönetmelik kapsamında “yükümlü” olarak tanımlanan gruplar genellikle bankalar, finansman şirketleri, ödeme kuruluşları, sermaye piyasası aracı kurumlar olarak sayılabilmektedir. Nitekim bu kurumlara getirilen bazı yükümlülükler artık kripto varlık hizmet sağlayıcıları için de geçerli olacak olup bunlardan birkaçı; müşterinin tanınması için tutulan bilgiler, işlem takibi, şüpheli işlem bildirimleri ve bilgi belge verme yükümlülükleri olarak sayılabilmektedir.
Bununla beraber, kripto varlık hizmet sağlayıcıları; belirli bir tutarın üzerindeki her işlem sırasında ayrıntılı kimlik tespiti yapacak ve tutar gözetmeksizin şüpheli işlemler Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirilecektir.
Kripto para hizmet sağlayıcısı ifadesi, her ne kadar işbu Yönetmelik’te tanımlanmamışsa da; Mali Eylem Görev Gücü olarak da ifade edilen Financial Action Task Force (“FATF”) tarafından Haziran 2019 yılında yapılmış bir tanım bulunmaktadır. Türkiye’nin de 1991 yılından beri üyesi olduğu FATF’ın tanımlaması uyarınca kripto para hizmet sağlayıcıları, yani “virtual asset service provider”;
“…bir gerçek veya tüzel kişi adına veya onun için kripto paralar ile gerçek para birimlerini, fonları vb. unsurları işletme olarak karşılıklı değiştiren, aktarım, muhafaza, yönetim ve kontrolünü yapan kişiler”
olarak ifade edilmektedir. FATF tarafından yapılmış bu tanımın ise Türk Hukuku’nda kabul gördüğünü ve yasa ile düzenlendiğini söylemek henüz mümkün değildir.
Sonuç
Öncesinde Türk Hukuku’nda herhangi tanımsal bir karşılığı bulunmayan kripto paralar, dünya genelinde kullanımının ve bilinirliğinin artması ile beraber ülkemizde ilk olarak “Ödemelerde Kripto Varlıkların Kullanılmamasına Dair Yönetmelik’te tanımlanmıştır.
Yönetmelik’in yürürlüğe girmesinden evvel kripto paralar ülke genelinde ödeme aracı olarak çeşitli sektörlerde kullanılabilmekte iken, Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği 01.05.2021 tarihinden sonra kripto varlıkların artık ödeme aracı olarak kullanılması yasaklanmıştır.
Bununla beraber kripto hizmet sağlayıcılarına yönelik bir başka yasal düzenleme; 01.05.2021 tarihinde Resmi Gazete’ de yayımlanan Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Yönetmelik ile getirilmiştir. Söz konusu yönetmelik ile kripto varlık hizmet sağlayıcıları da Hazine ve Maliye Bakanlığı kapsamında Mali Suçları Araştırma Kurulu tarafından yönetmelik kapsamında yükümlü olarak kabul edilmiştir.
Ayrıca kripto varlık hizmet sağlayıcıları; belirli bir tutarın üzerindeki her işlem sırasında ayrıntılı kimlik tespiti yapacak ve tutar gözetmeksizin şüpheli işlemler Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bildirilecektir.
Kaynakça
https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.2004.pdf
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2021/04/20210416-4.htm